Pages

8 Kasım 2016 Salı

“Her insan kendi fikrinin aşığıdır…”

Anneler çok şey bilir, Anneanneler Her şeyi...
Ya teyzeler,arkadaşlar, eltiler, kayınvalideler, komşuların bildikleri ? 

Yaşadıklarımız, deneyimlerimiz, , fikirlerimiz ne kadar değerli ve önemli değil mi? Her biri başlı başına bizi biz yapan en etkili faktörler olsa da acaba bildiklerimizin, inandıklarımızın, deneyimlerimizin zıt ihtimalleri mümkün olamaz mı?
Eminim sizler de yaşamışsınızdır, bebek sahibi olmadan önce özellikle de hamileyken ne çok akıl veren dostlarımız olur etrafta. Hastane, doktor seçiminden, bez, pişik kremi seçimine kadar her anne kendi memnun kaldığı deneyiminin aşığı. Çoğu görüş farklı ama hepsi yaşanmış hepsi önemli hepsi “illaki”, hepsi "mutlaka" … 

He bir de dediğini yapmazsan alınan, darılan, kırılanlar var :)

“Her insan kendi fikrinin aşığıdır…”

Hamileliğinizin son dönemine geldiğinizde; epidural anestezi ile doğum yapma sonrasında baş ağrısı yapar, genel anestezi olma bebeğini ilk sen gör, he yapabilirsen tabii ki normal yap normali zaten o :) Bebek doğar; sakın aç diye mama verme, uyuyor diye emzirmeden geçme, göbeği düşmeden yıkama, pişerse bu kremi kullan, pişmemesi için bu kremi, en iyi doktor bizimki en güvenilir şampuan ve de emzik marka ismi…

Yakın bir arkadaşımın kız bebeği oldu bebek görmeye gittik; kızlar erkeklere göre yaramaz olurlar, kız çocuk bu konuda kolay erkekler bu konuda diye yorumlar başladı. Düşündüm de bana sorsan erkekler yaramaz olur çünkü Elif’im uslu. Ama erkeklere bakınca Ömer’im de uslu Emir’im daha hareketli. E Emir tek çocuk olsa kimseye sıkıntısı olmaz 3 kardeş olunca hareketliliğiyle öne çıkan çocuk; o zaman bütün dediklerimi geri alıyorum ben bilmiyorum. Tek değil 3 tane çocuk büyütüyorum ama hiçbir konuda genelleyemem…

Aynı burca sahip huyları birbirlerine hiç benzemeyen üç çocuk büyütüyorum. Üçü de aynı siteden burç yorumuna bakacaklar. Bense onları gördükten sonra burç genellemelerine artık inanmıyorum.

Kaldı ki genellemeleri sevmiyorum. Kolaya kaçma ve özenmeme halidir bana göre.

Genellemelerin her özel durumu yok ettiğini düşünüyorum. Bana sorarsanız biraz da ahkâm kesmek… Benim deneyimim nasıl her annede, bebekte, çocukta aynı olabilir benim 3 çocuk da aynı olamazken.

Hepimizde bir koşturmaca bir telaş, “hızlı tüketim” bilinç altımıza, üstümüze günlük hayatımızdan yaşam tarzımıza sinsice işletilmiş; bu sadece para ile alabildiklerimiz için geçerli değil; zamanımızı, sevgimizi, saygımızı ve yavaş yavaş tüm değerlerimizi tüketiyoruz. Hiçbir şeye vakit yok ve hep yapacak iş çok. Böyle zamanda genelleme yapmak en kolayı. Ham,lelik, annelik, bebek-çocuk bakımı konusunda yaptığımız genellemeler en masumu. Biz toplumca birbirimizi genellemeye ötekileştirmeye gruplamaya başladık. Sembollerle inançları birleştirip, inançlarla kişiliği grupluyoruz. Bu tehlikeli döngüden çıkabilmek, çocuklarımızın genellemeden yaşayabileceği bir toplumda büyümelerini diliyorum.

Sonuç olarak her genelleme özellemeyi yok eder. Kaldı ki bakınız yıllar önce Rahmetli Nietzsche bile " Bu dahil tüm genelellemeler yanlıştır." diyerek yaptığı genelleme ile fikrimi desteklemiş  :) Her erkek çocuk yaramaz, her kız süslü, her ağlayan bebek gazlı değildir. Büyük bir hızla en çok genellemelerin olduğu birbirini anlamayan, dinlemeyen ve saygı duymayan bir toplum olurken; özellemelerin artması, başka ihtimallerin, görüşlerin, olasılıkların kabul edilebilmesi dileğiyle… 

0 yorum: